top of page

‘’Bence bu durum özellikle gençlerin bulunduÄŸu ortamlarda oluyor. Diyelim bir akÅŸam keyifli bir arkadaÅŸ ortamında sohbet ediyoruz. Herkes kendini tanıtıyor, nereden geldiÄŸini, neler yaptığını söylüyor; gruptaki bir kiÅŸi İsrail’den geldiÄŸini ya da Yahudi kökenli olduÄŸunu söylediÄŸi anda ortamda bir an sessizlik olur. O an kimse ne diyeceÄŸini ya da ne yapacağını bilemez. Bir sakarlık, bir konuÅŸamama hali, göz teması kurmaktan kaçınma durumu... Biliriz ki kimse konunun oraya gelmesini istemez.’’
 

Ronja Alman. 28 yaşında. Münih’te yaşıyor.


‘’Yahudi biriyle tanıştığımda düÅŸünmeden edemiyorum. Acaba benim büyükbabam zamanında onun büyükbabasını veya ailesini incitti mi ? Acaba İsrail’e neden gitti? Onu oraya götüren ne idi ? Acaba zamanında nelere tanık oldular?‘’


‘’II. Dünya Savaşı sırasında Almanların sebep olduÄŸu acıların suçluluÄŸunu sonraki nesiller olarak bizler hissediyoruz. En azından ben kendi adıma Yahudi biriyle tanıştığımda ona bir ÅŸeyler borçlu olduÄŸumu hissediyorum. Evet, o sırada ben doÄŸmamıştım bile ama sonuçta tarihin parçasıyım. Büyükannem büyükbabam olmasaydı ben de olmazdım. Bu baÄŸdan ötürü onların bir zamanlar yaptığı ÅŸeyler beni ÅŸuan ilgilendiriyor.


EÄŸer atalarım bir zamanlar birilerinin acı çekmesine sebep olacak ÅŸeyler yaptıysa, benim görevim bunun borcunu bugün ödemek ve o yaraları iyileÅŸtirmek için bir ÅŸeyler yapmaktır. Yahudi kökenli biriyle tanıştığımda artık Almanya’daki düÅŸüncelerin deÄŸiÅŸtiÄŸini söylemek ve bir ÅŸekilde onlara güvenli bir ortam saÄŸlamak istiyorum.’’


Ronja Psikoloji bölümünden mezun olsa da ÅŸuan daha çok seyahat ederek gittiÄŸi ülkelerde yoga öÄŸretmenliÄŸi yapıyor.


‘’YaÅŸadığımız tek bir hayat var ve bence onu yaÅŸarken kendimizi nereye ait hissediyorsak o yerde bulunmamız önemli. Sonuçta geçmiÅŸi deÄŸiÅŸtiremezsin. Gelecek üzerinde endiÅŸelenerek yaÅŸayamazsın. Elinde olan an ÅŸu an. Onu deÄŸiÅŸtirebilirsin. Ben de ÅŸu anda olduÄŸum yerde yanlış olduÄŸunu düÅŸündüÄŸüm bir ÅŸey varsa onu deÄŸiÅŸtirmem gerektiÄŸine inanıyorum. Saatleri, dakikaları sayarak günlerimi geçirdiÄŸim bir yerde bulunmak istemiyorum.


EÄŸer yaptığınız ÅŸey sizi gerçekten ifade etmiyorsa onu yaparak ömrünüzü geçirmeyin, derim. Mutlaka bir yerlerde o iÅŸi severek yapacak bir baÅŸkası vardır ve siz ait olmadığınızı hissettiÄŸiniz yerde kalarak hem kendinize iyilik yapmıyorsunuz hem de o iÅŸi sizden daha iyi yapabilecek birinin bu ÅŸansını elinden alıyorsunuz. Bu da bizim hem kendimize hem de baÅŸkalarına karşı sorumluluÄŸumuzdur.’’

​

bottom of page